Mete'nin çölyaklı olduğunu öğrendiğimiz gün bayram tatiline girdiğimiz cumaydı ve kreş tatildi. Biz yine de kreşe raporumuzu götürdük ve bilgi verdik. Ayrı bir yazıda ilk öğrendiğimiz zamanki süreci anlatacağım için burada yüzeysel olarak geçiyorum. tatil olması bizim için bir şanstı çünkü evde bir alıştırma süreci geçirdik. Hem o hem biz tecrübe sahibi olduk. Artık ne yeyip içerse "Anne bu bana alerji yapıyor mu?" diye soruyordu ve bu benim için çok sevindirici bir durumdu. Zaten doktorumuz da bu yaşın en iyi adapte olma yaşı olduğunu belirtmişti. Evde her şey çok güzel gidiyordu o ne yerse yiyor yemediği şeyleri biz de yemiyorduk ama artık tatil bitmiş ve Mete'nin kreşe başlama günü gelmişti.
Bizim kreşimiz kurum kreşi o yüzden deneyimlerim bunun üzerinde. Kreşteki yöneticimiz ve hemşiremiz tabiki çölyak hakkında bazı bilgilere sahiptiler ama yine de böyle bir durumla ilk kez karşılaştıkları için tedirgindiler. İlk önce neler yapabiliriz diye bilgi alışverişi yaptık.
İlk günümüzde menüyü henüz bilmediğim için sabah kahvaltısını zaten evde yaptırıp götürmüştüm ve öğlen yemeğini hazırlayıp okula öyle gitmiştim. Babası da öğlen Mete'yi kreşten alıp yedirdi ve geri bıraktı. sonraki süreçteki işleyişimiz ben kreşin aylık menüsünü alıyorum ve her gün o menüde ne varsa glutensiz olarak uyarlıyorum. Birebir aynısı olmasına özen gösteriyorum çünkü diğer çocuklar da Mete'nin yediğinden isteyebiliyorlar.
İlk zamanlar benim için çok zordu çünkü her gün 3 yemek yapıyorsunuz ve bunların glutensiz yapılması gerekiyor. Sadece glutensiz olmasının yanın da bir de çapraz bulaşmaya dikkat etmelisiniz. ben kreşin mutfağını gezerek sormam gereken ne varsa sordum.Örneğin fırında önceden glutenli bir şey piştiyse iyice temizlemek gerekiyor. Bunu kreşte sağlayamazsınız o yüzden fırın yemeklerini de ben yapıyorum. Ya da tost aynı tost makinesinde yapılamaz gibi... Bu arada Mete'ye ayrı bize ayrı yapmıyorum ona ne yaptıysam biz de ondan yiyoruz.
Kreşte en önemli şeylerden biri öğretmenle irtibat halinde olmak. Kreşte herkes Mete'nin durumunu biliyor bu da ayrı bir kolaylık. Glutenli bir şeye elledikleri zaman ellerini yıkamadan Mete'ye birşey vermiyorlar mesela.
Biz alışverişimizi haftalık menüye göre yapıyoruz çünkü glutensiz ürünleri her yerde kolay bulmak mümkün olmuyor. Öğretmen olduğum için 2 gün sabah 2 gün de öğlen dersim var. Sabahçı olduğum zamanlarda 1 gün öncesinden yemekleri yapıyorum öğlenci olduğum günler öğlen yemeğini yapıp götürüyorum. bir de ikindi ara öğünleri var ki bazen taze taze götürmek gerekiyor mesela tost mesela fırında ekmek mesela hamur kızartması gibi... Yani bazı günler 2 ya da 3 kez kreşe gidip gelebiliyorum.
Çorba hemen hergün oluyor onu termosa koyuyorum. Yemekleri içinde termoslu sefer tasları ve ya yemek tasları kullanabilirsiniz. labneli ekmek ya da çikolatalı ekmek olduğu zaman kahvaltıda bıcağını çikolatasını ayrı koyuyorum çünkü kreşte diğer çocukların ekmegine degen bıcak bizim ekmeğimize de denk gelebilir.
Kreşte tabiki sadece yeme içme kısmı değil başka diğer faktörler de önemli. Biz sabunumuzu glutensiz alıp kreşe verdik. Kreşin ilk açıldığı dönemki yoğunluktan internette stokları tükendiği için oyun hamurunu kendm yaptım. Parmak boyalar da sakıncalı ama elini ağzına götürmediği sürece sıkıntı olmuyor. Bır de unutmadan lütfen uyarın çocuklarımzıın yüzünü boyadıkları boyalarda da gluten var. Mete ve benim glutensiz maceralarim icin beni instagramdan egemeteannesi hesabimdan takip edebilirsiniz 😁
Yorumlar
Yorum Gönder